Liberman’ın Masal Terapi kitabını okurken, ’’Çok iyi bir hizmetli bir noktadan sonra görünmez olur. Çünkü ihtiyaçlarımız daha biz eksikliğini duymadan karşılanırsa aldığımızın değerinin kıymetini bilemeyiz.’’ Cümlesi düşündürdü beni.
İhtiyaçları istemeden karşılanan insanlar film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden. Ne çoklarmış bu sınıfın insanları ve ne kadar çok almışlar. Yapıp ettiklerini, kat edemedikleri yollarını izledim uzaktan, yolları bizlere varmadan uzak olsunlar diyelim geçelim.
‘’Alma verme dengesi’’ diye dillere pelesenk olan bir kavram var. Tartışmaya, düşünmeye çok açık. Dengesizin alma verme dengesi olur mu? Denge kurmaya çalışırken kendi dengenden olmak ihtimalini değerlendirmek gerekir mi?
Biz ‘’Veren el alan elden üstündür.’’ Mayasıyla, paylaşım ruhuyla yoğrulmuş bir medeniyetin evlatlarıyız. Selam verirken dahi karşılığında ne alırım acaba diye sorgulayan karakterlerin yadsınamayacak kadar çok olduğu bir gündelik hayata hangi ara geldik. Kapitalizm, modernizm, alma verme dengelerine kapılmış giderken sözlerimiz eksik, hayatlarımız yarım, evlerimiz inşaattan ibaret yuva sıcaklığından yoksun, ilişkilerimiz yapmacık, kalplerimiz paramparça.
Bu kadar çok okuyup yazan, gezen, psikoloji, sosyoloji, kişisel koçluk hizmetlerinin ilerlediği ve her şeye ulaşmanın kolay olduğu, imkânlar dünyasında imkânsızlıklar içinde boğulan, nefessiz insanlar nereye doğru akıyor?
İyiden çıkar iyiyi sonuç iyi.
Huzur olsun, huzur olsun, her yerde huzur olsun.
Hülya Günay
- Alma Verme Dengesi - Aralık 28, 2022
- Mutluluk - Aralık 21, 2022
- Türk Kahvesi ve Gelenekleri - Aralık 6, 2022