Güneş dalların arasında batış noktasına geldi. Nazlı nazlı aşağıya süzülüyor. Bir gün daha batacak az sonra. Batan yalnızca gün olsaydı keşke. Nasılsa yarın sabah yeniden doğardı gün, güneş. Ya diğer batanlar, batıp da çıkamayanlar?
Yazar: Nurhayat Örencik
Uçuk
Uçuk kelimesi, uçmak fiilinden türeme bir isim olduğuna göre insanda veya tabiattaki renkler nasıl uçuyor dersiniz? Uçuyorlar mıdır acaba, yoksa bizim işimize böyle geldiği için biz mi onları uçuruyoruz, uçurtma misali?
Yeryüzünde…
Yeryüzünde ülke olsaydım, adım Türkiye olurdu. Şanlı bir geçmiş ve ümitvâr olduğum gelecek arasına tüm dünyayı sığdırırdım.
Yanmak
Bir de pervane misali yanmak vardır. Yanmak ki ne yanmak! Pervane, aşka düşmüştür bir kere. O aşktan başka hiçbir şey düşünemez. Işık, aşkı temsil eder. Işığın etrafında döner durur pervane.
Söz Verildiyse Tutulmalı
Sözünü tutmayanlar için ne gam!.. Gam yükünü çekene yükleyip keyiflerine bakar onlar. Bu yaptıklarıyla insanlardaki güven duygusunu yıktıklarını, gerçekten sözünü tutacak karakterdeki insanların ilerideki yardımlaşmalardan onlar yüzünden mahrum bırakılacağını akıllarına getirmezler.
Tıraş Olmak Şuuru
Evlilik evrensel bir olgu, fakat yöresel ve bölgesel özellikleri bize ait olarak kalmalı.
Helalleşmek Ama Nasıl?
Helal ve haram mevzuları dinî birer terim. Allah’ın yememize, yapmamıza izin verdikleri helal, yasakladıkları da haram olarak nitelendirilir.
Koronalı Günlerden Yakınlarımıza Mektuplar
Bir ayı bitirip ikincisine başladığımız evde kalışlarımızda, bütün sevdiklerimizden
uzakta bu günlerin geçmesini bekliyoruz.
Itır ve Itriyat
Genç ve güzel bir gelin gördüyse bir kız çocuğu, çiçek de böyle yeşilli-pembeli veya yeşilli-kırmızılıysa, küçük bir çocuğun hafızasına ilk gördüğü andan itibaren nakşedilmiş olması ve torun sahibi olduğu şu yaşına kadar unutulmaması normaldir.
Kavram Karışıklığı
Demlikteki posayı çöp kutusuna boşalttıktan sonra dibinde kalan yaprakları elimle almayı alışkanlık haline getirmiştim. Bazen demlikte çok yaprak kalıyordu ve bunlar lavaboyu tıkar diye korkuyordum.