En güzel hikayemiz: Türkiye

Bu ülke bizim en güzel öykümüz. Aslında sadece bizim değil, koskocaman bir dünyanın, bir coğrafyanın en güzel öyküsü. Ve bu topraklarda yaşayan bizler bu güzel öykünün sadece birer figürü değiliz. Kimimiz kahramanı, kimimiz ise bu kahramanlıkları anlatan öykücüsü.

Anadolu. Dünya coğrafyasının en güzel yeri. Konya’sı bir başka güzel, Rize’si bir başka. Karadenizin yeşili, İç Anadolu’nun bozkırları, doğumun otlakları, Ege’nin ırmakları, Marmara’nın Boğaz’ı… Hepsi bir başka güzellik barındırıyor.
Biz asırlardır bu topraklardayız. Anadolu’nun soğuk sularından içiyoruz bilmem kaç yüzyıldır. Öyküler yazıyoruz buralara ait. Her bir köşemiz bir öykü barındırıyor. Köy evlerimizin el emeği sedirlerinde bu öyküleri dinleyerek büyüyor çocuklarımız. Dinlediğimiz her bir öyküyle biraz daha artıyor bu topraklara olan sevgimiz.
Öylesine bizim olmuş değil buralar! Birilerinin bize ikramı değil bu topraklar. Biz vatan bildiğimiz bu topraklar için can vermişiz, yeri gelmiş can almışız. Elimizden almak istemişler, izin vermemiş, bu uğurda canlarımızı toprağa bırakmışız. Bırakmaya devam ediyoruz. Onlar saldırdıkça biz savunmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Dünya üzerinde özgürce yaşamanın yolu da bu. Öleceğiz ama bırakmayacağız bu güzel vatanı kimselere.
Sevdalı olmak böyle bir şey. Sevdamız uğruna ölmüyorsak, bunun adı sevda olur mu?
Asırlar boyu bu topraklarda hüküm süren biz, dünyanın geri kalanına hep buralardan iyilikleri ulaştırmışız. Kim dara düşse, ‘burdayız’ demişiz. Bir ‘can’ için, gerektiğinde canımızı vermişiz. Öyle ki, bizim ruhumuza işlemiş bu. Nereden bir imdat çığlığı duysak hemen koşarız biz. Hem de kim olduğuna bile bakmadan…
Öykülerimiz… Bizim öykülerimizin hiç biri uyduruk cümlelerden oluşmaz. Hepsi yaşanmıştır. Yaşadığımızı öyküleştirmişizdir biz. Bu yönüyle öykülerimiz kendi içinde bir tarih de yaşatır. Canlı bir tarih. Yaşanılanın yazıldığı gerçek bir tarih.
Özgürlüğün olmadığı yerde imanın da olmadığını biliyoruz. O nedenledir ki, özgürlüğümüze çok düşkünüzdür biz. Birilerinin tehakkümü altına girmek, esarette olmak, bizim milletimizin yaşadığı yerlerde söz konusu bile olamaz.
Seviyoruz bu toprakları. Aslında özgürlüğü seviyoruz.
Topraklarımızın özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür. Özgürlüğümüze bir tehdit gördüğümüzde hiç bir güç bizi durduramaz. Ya gelen tehdidi burada karşılar, gereğini yaparız. Ya da gidip o tehdidi yerinde bertaraf ederiz. Tarih boyu bu hep böyle olmuştur. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecektir.
Bu ülke bizim en güzel öykümüz. Aslında sadece bizim değil, koskocaman bir dünyanın, bir coğrafyanın en güzel öyküsü. Ve bu topraklarda yaşayan bizler bu güzel öykünün sadece birer figürü değiliz. Kimimiz kahramanı, kimimiz ise bu kahramanlıkları anlatan öykücüsü. Kirlenmiş olan dünyamıza güzel öyküler bırakmaya devam edecek bu toprakların sahipleri, yani bizler.
Yakup Tutum / Yenigün Gazetesi
Yakup Tutum

Yakup Tutum

Ağustos’un 22’sine rastlayan bir günde Manisa Turgutlu’da dünyaya geldi. Daha küçük yaşlardayken İzmir’e taşındılar. Hayatının kısa bir zaman öncesine kadar olan bölümünü bu batı şehrinde geçirdi. Hayat yolculuğunda bir çok farklı alanda kendini geliştirmeye çalışan bir insan. Yoğun okuma ve yazma yolculuğuna başladığı yıllarda Dr. Muhammed Bozdağ ile tanışması onun için bir dönüm noktası oldu. Bozdağ’ın yönlendirmeleriyle hem iş hayatı, hem okuma, hem de yazma macerası bir düzen içerisine girmiş oldu. Radyoculuk yaptı 10 yılı aşkın bir süre. Bir çok farklı program yaptı. Özellikle Recep Koçak ile birlikte sunduğu “iyilik olsun” programıına yüzlerce sivil toplum kuruluşunu ve yazarı konuk ettiler. Türkiye’nin iyilik kurumları olan sosyal yardım kuruluşu STK’ların çalışmalarının duyurulmasına katkı sağladılar bu program ile. Aynı isimle kurdukları web sitesi ile de yüz binlere ulaştırdılar bu iyilik hareketlerinin güzel haberlerini. Hızlı okuma ve hafıza eğitimi almasının bir sonucu, bir dönem hızlı okuma eğitmenliği yaptı. Çeşitli kurumlarda bu eğitimlerini devam ettiriyor. 15 civarında dergide yazıları yayımlandı. Zaman zaman çeşitli edebiyat ve kültür dergilerinde de yazmaya ve söyleşiler yapmaya devam ediyor. Özellikle gençlerin hayatlarına dokunmak için ‘gençlik yazarı’ olma hedefiyle kitap çalışmalarına devam ediyor. Bu alanda hazırladığı kitaplarını bir seri halinde yayımlamayı planlıyor. Seyr FM'de Terennüm isimli programı hazırlayıp sunuyor. / www.yakuptutum.com.tr

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir